3 Ağustos 2015 Pazartesi

Monetization İçin 4 Farklı Model

Dijital girişimler alanında faaliyet gösterenlerin veya göstermeye niyetli olanların yol haritalarının hem başlangıç noktasında hem de son noktasında "Monetization" yer alır.

Ticari bir faaliyet olarak hem zaman hem de maddi yatırımlar yaptığımız dijital (web+mobil) projelerimizin belirli bir aşamasında kendi nakit akışlarını sağlamaları ve bir sonraki aşamada karlı yapıya geçmiş olmaları gerekmektedir.



Dijital ticari projemizi ister kendimiz yürütelim, ister yatırım firmalarına sunacak olalım, her iki senaryoda da Monetization yöntemlerimiz, iş modelimizin en önemli noktasını oluşturacaktır.

Henüz Türkçe tam karşılığını veremesek de, oldukça eğreti ve ucuz bir tanımlama olsa da; monetize etmek - paraya çevirmek şeklinde karşılık bulduğunu söyleyebiliriz.

Dijital girişimler için literatürde tanımı bulunan 4 farklı "Monetization" yöntemi yer almaktadır. Bu 4 yöntemden kendi projelerimize en uygun görünen 1 veya 2 tanesini yolun başında belirlememiz, ve yatırımcı dosyalarımız içerisinde doğru projeksiyonlarla bu yöntemleri kendi projelerimizde nasıl uygulayacağımızı gösterebilmemiz gerekmektedir. Yazının başında belirttiğim gibi, projelerimizi kendimiz finanse ediyor olsak bile "Monetization" yöntemlerimize yeterli mesaiyi vermemizde fayda vardır.

Şimdi sırasıyla 4 yöntemi inceleyebiliriz:

* In-App Advertising (Uygulama içi reklam modeli)

Uygulamamız içerisinde, uygulamanın arayüzünü yormayacak ve kullanıcı deneyimini düşürmeyecek yapıda reklam alanları yaratmak ilk olarak inceleyeceğimiz Monetization Modelidir.

Bu modeli kullanmaya karar vermeden önce dikkat etmemiz gereken bazı noktalar bulunmaktadır, Uygulamamızın yapısının hedeflenebilir üye bilgileri almaya müsait olması gerekmektedir, yani yaş cinsiyet ve benzeri demografiklerle düzgün bir şekilde bölümlendirilmiş bir kullanıcı kitlesine sahip olmamız veya uygulamamızın yapısal olarak ileri bir tarihte bu tarz bir kitle oluşturabilmesi gerekmektedir. Çünkü reklam verenler trafik satın alırken doğru hedef kitleye ulaşmak isteyeceklerdir, yeni medya düzeninde yaratılan trafiğin niceliği değil niteliği ve kalitesi çok daha önemli bir hal almıştır.

* Freemium (Gated Features)

Uygulamamızda yer alan özellikleri standart özellikler ve ekstra özellikler olarak iki bölüme ayırmak, yine uygulama içerisinde yaratacağımız farklı üyelik tiplerinden standart üyeliği ücretsiz olarak sunmak, üst seviye üyelikleri ise piyasa şartlarında fiyatlandırarak cazip bir kısım özelliği sadece üst üyelik modeli satın almış olanların kullanımına açmak Freemium (Gated Features) olarak tanımlanmaktadır.

Seviye mantığında çalışan oyunlar için oldukça uygun bir monetization modelidir. Uygulamamız içerisinde geçirilen süre yüksekse ve aynı kullanıcılar tarafından uygulamamız sürekli olarak kullanılmaktaysa freemium modeli kullanmak yararımıza olacaktır. Fakat bu model ile yeterli nakit akışını bize sağlayacak gelir elde edebilmek için hatırı sayılır miktarda düzenli giriş yapan kullanıcı kitlesine sahip olmamız gerektiğini ve bu kitlenin oluşmasının da uzunca bir süre alacağını hesaba katmamız gerekmektedir.


* In-App Purchases

Özellikle oyun bazlı uygulamalarda kullanılan bu modeli farklı tipteki uygulamalarda da kullanmak mümkündür.

Bu modelin temelini uygulama içerisindeki belli özellikleri kullanıcılara ücretli olarak satmak oluşturur. Dijital oyunlarda ekstra hakların satılması veya dijital para birimi satılması gibi yöntemleri bulunmaktadır.

Bu yöntemi uygulayacak olanların  dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır, uygulama içerisindeki alışveriş sepeti yapısına kullanıcıların doğru bir şekilde yönlendirilmesi ve alışveriş sepeti yapısının çok basit olması gerekmektedir. Ayrıca uygulama içerisinde yapılacak olan dijital ürün alımlarında elde edilecek olan faydanın da kullanıcıya çok açık ve basit bir dille anlatılmış olması önemlidir.

*Sponsorships (Incentivized Advertising)

En yeni yöntemlerden biri olan Sponsorships (Incentivized Advertising) uygulama içerisinde belirli hedeflerin konması ve kullanıcıların bu hedeflere ulaşmasıyla birlikte, sponsorlar tarafından ödüllendirilmelerine dayanır.

Uygulamanız hedefli bir yapıya sahipse ve yeterli düzeyde kullanıcıya hızlı bir şekilde erişebileceğinizi ön görüyorsanız, kullanıcılarınızı banner reklamlarıyla sıkmadan, onlara ekstra faydalar sağlayarak Sponsorships (Incentivized Advertising) tercih etmeniz mümkündür. Sponsorlar ise yenilikli bir iş modelinden daha kaliteli trafik elde edecekleri için önümüzdeki dönemlerde yıldızı parlayacak bir "Monetization Modeli" olarak göze çarpmaktadır.

Bu şekilde 4 farklı modeli kısaca incelemiş olduk, farklı fikirleriniz veya bu yazı kapsamında açıklanmış olan modellerle ilgili görüşleriniz varsa sayfa yorumlarından paylaşabilirsiniz.

Faydalı olması ümidiyle...

2 Ağustos 2015 Pazar

Mutluluk = Gerçekleşen > Beklenti

İnsanın mutluluk arayışı, zamandan ve mekandan bağımsız, bir salgın hastalık gibi, tüm dünyada, tüm dinlerde, tüm ırklarda...

Tüm insanlığın tek geçerli ortak noktası...

Bir çok konuda çatışma içerisinde olsak da, aslında hepimizin tek ortak paydası...

Mutluluk Arayışı

Oysa salt mutluluk veya mutsuzluğun aslında var olmadığını, hayatın mutluluk ve mutsuzluk anlarının bir bütünü olduğunu kabullendiğimizde gerçek huzura ve iç dengeye ulaşabiliyoruz.

Çevreme baktığımda sıkça duyduğum sorular, serzenişler... "mutlu olmayı hak etmiyor muyum?" / "mutlu olmak için ne yapmalıyım?" / "ne yaparsam yapayım kendimi yeterince mutlu hissetmiyorum"

Peki cevabı nedir? En bilgelerde mi saklı? Yoksa cevap verilemez bir soru mu?

Evet bir cevabı var, öncelikle mutluluk takıntısından kurtulmamız gerekiyor.  Hayat mutluluk takıntısıyla ziyan edilmeyecek kadar kısa.

Bize sürekli olarak empoze edilen, "hep mutlu ol", "umarım çok mutlu olursunuz", "sen mutlu olmayı hak ediyorsun" telkinlerinin yapmacıklığını görmeli ve bu telkinlere nazik bir gülüşle karşılık verip, yaşam gayemiz yapmamalıyız.

Eğer bu tuzağın içerisine düşersek ne mi olur?

Düzenin istediği oyunu oynamaya başlarız, mutluluk arayışı bizi irademizin gücüne veya güçsüzlüğüne bağlı olarak farklı tüketimlere yöneltir, girdabın içerisine çekilerek sistemin arzuladığı oyunculardan biri haline geliriz. Sahte ve yapmacık yönlendiricilerin, danışmanların, uzmanların veya adları her neyse, hayatımızı yönlendirmesine izin verir, onlara hem maddi hem manevi olarak borçlanmaya başlarız.

İşin özünde hiç doymak bilmeyen tarafımız midemiz değil, ruhumuzdur.

Ve ruhumuz da aynen midemiz gibi mutlak bir diyet hali içerisinde yer aldığında formumuzu koruyabiliriz.

Öncelikle hayatımızda kendimize koyduğumuz hedeflerden bir kısmının gerçekleşeceğini ve bir kısmının ise her zaman hayal olarak kalacağını kabullenerek işe başlayabiliriz.

Çünkü elde ettiğimiz her maddi varlığın veya kazandığımız her başarının bir üst seviyesi mutlaka vardır.

İnsan olarak hedefsiz yaşayamadığımız gibi, herhangi bir hedefimizden arzuladığımız sonucu alamadığımız zaman, elimizde kalanla yetinmeyi başarabilmek, aslında kendimize verebileceğimiz en büyük ödüldür.

Bu sayede gerçekleşmiş olan durumumuz beklediğimiz durumumuzla ya eşit olacak veya gerçekleşen durum beklenen durumumuzun üzerinde yer alacaktır. Mutluluğun en geçerli ve basit formüllerinden birisi budur.