İşiniz pazarlama, sosyal medya ve ağ ekonomisini kapsıyorsa, bu durumda sevseniz de sevmeseniz de farklı jenerasyonlar ve yaş grupları arasındaki farkları incelemeniz, kendi imkanlarınız ölçüsünde araştırmanız ve gözlem yapmanız, jenerasyonlar arasındaki farklılıkları aktaran araştırmalardan faydalanmanız gerekmektedir.
Bir çoğumuz (bu gruba ben de dahilim) X Jenerasyonu, Y Jenerasyonu, Generation Why gibi tanımlamalardan hoşlanmayız, bu şekilde kategorize edilmek bizi memnun etmez. Fakat doğru bir şekilde yapılmış gruplandırma çalışmalarına, pazarlamanın her alanında ve özellikle sosyal medya alanında başarılı projeler geliştirmek için ihtiyaç duyduğumuz gerçeğini de göz ardı edemeyiz.
Bu gerçeğin ışığında, geliştirmekte olduğumuz projelerin başarısı adına, son 6 ayda mesaimin ciddi bir bölümünü farklı yaş gruplarının istek ve beklentilerini, bu beklentilerin nasıl şekillendiğini araştırmaya aktardım. Yazı kapsamında da bu alandaki gözlemlerin sonuçlarını ve bir sonraki jenerasyon için tespit ve tanımlama önerilerini derlemeye çalışacağım.
İlk olarak kısaca değinmek istediğim jenerasyon "baby boomers" veya "bebek patlaması kuşağıdır". Büyük savaşların ardından 1946-1964 döneminde dünyaya gelen bu jenerasyon, bir önceki nesille kıyaslandığında oldukça sağlıklı, eğitim olanaklarına ve iş güvencesine sahip bir nesildi, önceki bir yazının kapsamında değinmiş olduğum gibi, bu neslin yetiştirilme tarzı da, ebeveynlerinin geçirmiş olduğu zor dönemler göz önüne alındığında, iyi eğitim al ve güvenceli bir işe sahip ol, beklentilerini düşük tut eksenindeydi.
Baby Boomers jenerasyonunun ardından gelenlerse, bir çok kaynakta X jenerasyonu olarak adlandırılmaktadır, 1960'lı yıllardan başlayarak 1970'lerin sonuna kadar uzanan sürede dünyaya gelen bu jenerasyonun karakteristik özelliklerine gelince, bireysel özgürlüklerine düşkün ve insan haklarına önem veren bir nesil oldukları belirtilmektedir. Ebeveynlerine kıyasla girişimcilik ruhu gelişmiş olan bu nesil, aynı zamanda karakteristik özellikleri nedeniyle, pazarlamacıların tüketici odaklı alternatif pazarlama metotları geliştirmelerine ön ayak olmuşlardır.
1980'lerin başı ile 2000'lerin başına kadar olan sürede dünyaya gelenler ise, Y jenerasyonu veya Millennials (Milenyum Çocukları) olarak adlandırılmaktadır. Kendi kişisel zamanlarına ve buna bağlı olarak yaşam kalitelerini arttıracak her türlü aktiviteye önceki jenerasyonlara oranla daha fazla değer veren bu nesil pazarlamacıların bir kez daha toplantı odalarına kapanmalarına ve yeni pazarlama yaklaşımları üzerinde çalışmalarına neden olmuştur. Çok basit bir örnekle açıklamak gerekirse, bundan bir kaç yıl önce hayatımızın değişmez bir parçası haline gelen fırsat sitelerinin, farklı yapıdaki benzerlerinin 1990'ların sonunda ve 2000'lerin başında da denenmiş olması fakat başarısızlığa uğramaları, 2010'lara gelinirken Groupon ve türevlerinin büyük başarı kazanmaları, Milenyum çocuklarının yaşam deneyimleri satın alma ve toplu hareket ederek sosyalleşme ihtiyacının doğru zamanda tespit edilmesi ve giderilmesiyle mümkün olmuştur.
Bu basit örnek doğru pazarlama yaklaşımları ve doğru projelerin geliştirilmesinde, jenerasyonlar arasındaki farkların tespit edilmesinin ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermektedir.
Bir kaç paragraf ve kısa özetler ile 2000'lere kadar uzandığımıza göre, artık yazının ana konusu olan ve 2000'lerin başından itibaren dünyaya gelmekte olan nesle göz atmaya başlayabiliriz. Tahmin edebileceğiniz gibi sırada X ve Y jenerasyonlarının çocukları var.
Bir kısım kaynak Millennial Generation'ı takip eden nesli Generation Z olarak tanımlamakla birlikte, bir sosyolog veya toplum bilimci olmamama rağmen, dıştan bakan bir göz olarak, sıradaki jenerasyon için daha doğru bir tanımlamanın Star Generation veya Generation S olabileceğini söylemek isterim.
Maalesef bu tanımlamayı destekleyebilecek bilimsel verilere de sahip değilim, fakat yazının devamındaki ayrıntıları incelerseniz, Dijital Jenerasyon, Z Jenerasyonu ve benzeri tanımlamalara ek olarak özellikle mobil teknolojiler döneminde dünyaya gelen nesli Star Jenerasyonu olarak tanımlamanın mümkün olabileceğini görebilirsiniz.
Hepinizin bildiği üzere, 2005 ve sonrasında mobil teknolojiler ışık hızıyla gelişme göstermeye başlamış ve bugünkü formuna ulaşmıştır, 2000'lerin başında konuşma ve sms üzerine kurulu olan cep telefonu ensdüstrisi, akıllı telefonların sahneye çıkışıyla birlikte format değiştirmiş, ve mobil teknolojiler hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
X ve Y jenerasyonları bu teknolojilerin oluşması sürecini an be an takip ederken, Star Jenerasyonu ise internet ve mobil teknolojileri su ve hava gibi yaşamlarının devamlılığı için bir gereklilik olarak algılamıştır. X ve Y jenerasyonları bahsi geçen teknolojilerin fayda ve zararları üzerinde kafa patlatırken, bu teknolojileri en doğru şekilde hem sosyal yaşantılarında hem de ekonomik düzen içerisinde doğru şekilde kullanmaya çabalarken, Star Jenerasyonu için internet ve mobil cihazlar uzuvlarından farksızdır, doğduklarından itibaren hayatlarında olan bu değerleri sorgulama ihtiyacı duymaları beklenemez, bizlerin Neden su içtiğimizi. Neden soluk aldığımızı sorgulamadığımız gibi.
Peki özellikle mobil teknolojilerle birlikte doğmuş olmak onlara neler kazandırmıştır? Öncelikle sınıf farkı olmaksızın, hangi gelir düzeyinde ve hangi sosyo ekonomik statüde olurlarsa olsunlar, tüm yeni doğanların ebeveynleri, ileri düzey kameralı bir akıllı telefona, bir facebook veya twitter hesabına, farklı sosyal ağlara erişime sahiptir, bu durum da Star Jenerasyonunun kameralar önünde doğmasına sebep olmuştur.
Biraz kendi çocukluğumuza dönelim, belki ailelerimizin fotoğraf makineları ve video kameraları vardı, çocuklarının resimlerini çekmeye ve çevrelerine göstermeye de oldukça meraklıydılar, fakat hiçbirinde akıllı bir cihaz ve sosyal medya erişimi bulunmuyordu. Yani hiç birimizin Star Jenerasyonu kadar fazla resmimiz, video kaydımız, ve bu kayıtlarımızın sergilenebileceği internet ağları mevcut değildi. Fakat 2000'lerde ve özellikle 2005 ve üstü tarihlerde doğanlarda durum çok farklı, bu jenerasyonun bireyleri ister istemez star ışığına sahipler, ve bu ışık günler geçtikçe, sosyal medya oluşumları güçlendikçe, mobil teknolojiler tabana yayılmaya devam ettikçe çok daha parlak bir hal alacaktır.
Bu kısa girişten sonra, biraz fütüristik yaklaşımlar sergilemenin ve starlarla dolu bir dünyanın geleceğiyle ilgili bazı varsayımlarda bulunmanın zamanıdır. Starların iki uç nokta karakter sergilediklerini hepimiz görmüşüzdür, ışıkların önünde olmak starları kimi zaman sıra dışı isteklere ve şaşalı yaşantılara sürüklerken, starların ciddi bir bölümünün naif bir tarafları olduğunu, yardım severliklerini, kendilerine sunulmuş olan ışığı iyi yönde kullanma çabalarına da sıkça rastlarız. Star Jenerasyonunun üyelerinin çoğu ister istemez şaşalı yaşantılara sahip olamayacaklardır, bu durum onları umutsuzluğa sürükleyebileceği gibi, benim şahsi görüşüm, starlığın naif ve yardımsever tarafını alacakları yönündedir. Ayrıca zaten hakim oldukları teknolojik altyapıları, bizlerden çok daha doğru şekillerde kullanarak, salt para kazanma amacı gütmeyen faydalı girişimlere imza atacaklarına inancım tam.
Baby Boomers tarafından yetiştirilen X ve Y jenerasyonları, çağın gerektirdiği şekilde, altın ve gümüş gibi maddelere bağlılıklarını sergilerken, dijital çocuklar olan star jenerasyonunun bu ve benzeri maddelere ekonomik anlamda bağımlılıklarının daha az olması ve yeni sanal metalar yaratma çabaları da şu aşamada bilim kurgu gibi gelebilir, fakat 2000'lerde doğan jenerasyonun ekonomiye üretici ve tüketici olarak katılacağı 10-15 yıl sonraki dönemde, adının ne olacağını şimdiden kestiremeyeceğimiz sanal para birimlerinin, dijital ekonomik parametrelerin, değerli taşlar ve madenlerle yarışacak düzeye gelebileceğini de ön görebiliriz.
Bir süredir basında duymakta olduğumuz bitcoin gibi bir sanal para biriminin reel bir kullanım düzeyine erişmesi için henüz çok erken olduğunu söylememiz gerekiyor, bir önceki paragrafta belirttiğim gibi, bu tarz olguların resmiyet kazanması için öncelikle star jenerasyonu bireylerinin ekonomiye katılması, ve ekonominin üst düzey konumlarına yükselmiş olmaları gerekmekte, ekonomi içinde karar verici konumuna yükselme süreçleri de düşünülürse 20 yıl ve üzerinde bir zamana daha ihtiyaç duyulduğunu bize gösteriyor.
Star jenerasyonu tanımlamasını bu yazıda kısaca yaptığımıza göre, ilerleyen dönemlerde pazarlamanın değişmez bir parçası olacak bu yeni jenerasyonun ihtiyaç ve beklentileri üzerine hep birlikte kafa yormaya başlayabiliriz.