Bir çoğunuzun hayallerini yıktığımın farkındayım, genel kanı olarak girişimcilik, bir iş kurduğunuz sizin için insanların çalıştığı, sizin de hayatın keyfine vardığınız bir Alis Harikalar Diyarında projesidir. Fakat gerçek hayatta girişimcilik 7 gün ve 24 saat boyunca beyninizin tüm kıvrımlarında yeni iş fikirlerinin, mevcut işlerinizle ilgili farklı açılımların dolandığı, fiziksel olarak çalışmıyor olsanız bile, düşüncelerinizde çalışmaya devam ettiğiniz bir düzendir.
Aslolan, girişimci ruha sahip kişilerin, zevk aldıkları için çalışmakta olduklarıdır, çalışmaktan zevk alınmayacağı ve sadece para kazanmak, zenginlik, lüks için çalışıldığı yönündeki kanıya karşıyım. Şöyle düşünün, gününüzün 8 - 10 saatlik dilimini, iş ortamı içerisinde ve çalışarak geçirmek durumundasınız, bir şekilde çalışmak sizin için eziyet ise, mesai saatinin bitimini bekleyerek günlerinizi geçiriyorsanız, bu durumda çok da akılcı hareket etmediğinizi söyleyebilirim, çünkü hem kendiniz hem de çalışma arkadaşlarınız için hayatı cehenneme çeviriyorsunuz demektir. Tabiki iş ortamlarında sizden kaynaklı olmayan sorunlar, farklı kişiliğe sahip muhatap olmanız gereken bir çok insanın olduğunun farkındayım, her an yapmakta olduğunuz işin, istek ve beklentilerinize, bilgi birikimlerinize uygun olmaması da mümkündür, iş hayatınızın farklı evrelerinde maddi ve manevi olarak sizi tatmin etmeyen kötü süreçlerden de geçebilirsiniz, tüm bunlar çok normaldir, ve herkesin belli bir dönem hayatında bu dönemler yer alacaktır. Fakat bir yolunu bulup çalışmayı, bir iş ortamı içerisinde bulunmayı, üretmeyi ve bir işletmenin parçası olmaktan zevk almayı öğrenebilirseniz, bu durumda hem kendi mutluluk endeksinizi yükseltir hem de çevrenizdekilere bir nebze de olsa mutluluk vermiş olursunuz, doğru olan da budur, çünkü mutluluk bir paylaşım şeklinde yayılmadığında, bireysel mutluluklar uçucudur, ister girişimci olun, isterseniz bir işletmenin bünyesinde yer alan bir profesyonel olun, bu formülü uygulamaya başladığınızda yaşantınızda, hemen yarın olmasa bile, belirli bir süre içerisinde gelişmelere tanık olacağınızı söyleyebilirim.
Konudan çok fazla uzaklaşmadan, size girişimcilikle ilgili bir kötü haber daha vereyim, girişimcilik, okullarda, seminerlerde, girişimcilik eğitim programlarına katılarak ve girişimcilik sertifikaları alınarak öğrenilmez. Yazının ilk paragrafındaki ruh dünyasına sahip olunması gerekir, çevremdeki girişimcilere baktığımda da gördüğüm manzara savunmakta olduğum tezi doğrular nitelikte, hiç birisinin girişimcilikle ilgili yazılar okuyarak, girişimcilik eğitimlerine katılarak başarılı girişimci profilleri çizdiğini görmedim. O nedenle profesyonellik ve girişimcilik ayrımına doğru varılması gerekmektedir. İstihdam yaratmak, ve yaratmış olduğunuz istihdamın hem ülke ekonomisine hem de insanlık yararına oluşturduğu artı değer size bir tatmin duygusu sağlamıyorsa, yani birincil amacınız değer yaratmak değilse, profesyonel hayat daha doğru bir seçim olabilir. Belirtilene yakın, değer yaratma temelli misyonunuz varsa, bu durumda girişimcilik sizin için doğru karardır, er ya da geç, maddi ve manevi mükafatlara ulaşırsınız, bazıları yolculuklarında daha şanslıdırlar ve hedeflerine daha erken ulaşırlar, şans faktörü bazılarına hiç bir zaman uğramaz, fakat gerçek girişimciler şanssızlık hikayelerinin arkasına asla sığınımazlar, gerçek girişimciler, her düşüşten yeni bir ders çıkartarak ayaklarının üzerinde yeniden doğrulurlar ve almış oldukları yaralardan gerekli dersleri çıkartırlar, bu sayede aynı hataları yenilemeyeceklerini bilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder